Beyin ve Sinir Kliniği – İzmir
Omurga ve Omurilik Tümörleri
Omurga ve Omurilik Tümörleri Nelerdir?
Omurga ve omurilik tümörleri, omurga kemiklerinde veya omurilik kanalında ortaya çıkan anormal hücre büyümelerini ifade eder. Bu tümörler, çeşitli nedenlere bağlı olarak oluşabilir ve benign (iyi huylu) veya malign (kötü huylu) olabilir.
Omurga ve omurilik tümörlerinin çoğu vücudun diğer bölümlerinden yayılan metastazlar olup genellikle meme, prostat ve akciğerden yayılım gösterebilir.
Belirtileri Nelerdir?
Omurga ve omurilik tümörleri, belirli semptomlara ve belirtilere yol açabilir. Bunlar arasında sırt ağrısı, omurga bölgesinde hassasiyet, uyuşma, güçsüzlük, idrar veya bağırsak kontrolünün kaybı gibi nörolojik belirtiler yer alabilir. Semptomlar tümörün büyüklüğüne, konumuna ve etkisine bağlı olarak değişebilir.
Semptomlar, tümörler sinirleri komprese ettiğinde veya omurga yapılarını zayıflattığında ortaya çıkar. Tuvaletini kaçırma ve kalça bölgesinde hissizlik tümör sebebiyle omurilik basısının uyarıcı işaretleri olarak düşünülebilir. Bilinen bir tümörü olan hastalarda omurga metastazlarını değerlendirmek için kemik sintigrafisi gerektirebilir.
Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Omurga ve omurilik tümörleri, iyi veya kötü huylu karakterlerine, büyüklüğüne, konumuna ve semptomlara bağlı olarak farklı tedavi yaklaşımları gerektirebilir. Cerrahi müdahale, tümörün çıkarılması veya düzeltilmesi için sıklıkla kullanılan bir tedavi seçeneğidir.
Omurga ve omurilik tümörleri için cerrahi müdahale genellikle diğer tedavi seçenekleriyle birlikte kullanılır. Radyoterapi (yüksek enerjili ışın kullanımı) ve kemoterapi (ilaç kullanımı) gibi tedaviler, tümörün kontrol altına alınmasına ve kanser hücrelerinin yok edilmesine yardımcı olabilir.
Omurga ve omurilik tümörleri tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım benimsenir. Beyin ve sinir cerrahisi uzmanlarımız, onkologlar, radyoterapistler ve diğer sağlık profesyonelleri ile birlikte çalışarak hastaların bireysel ihtiyaçlarına uygun tedavi planları oluştururlar.
İlaç Tedavisi
Steroidler tümörün çevresindeki iltihabı azaltmaya yardımcı olur. Bu tedavi tümörü etkilemez; fakat iltihabın azaltılması omuriliğe bası yapan toplam kitle hacmini azaltmış olur.
Cerrahi
Cerrahi müdahale, tümörün tamamen çıkarılmasını hedefleyebilir ya da bazen tümörün büyümesini kontrol altına almayı amaçlayabilir. Cerrahi işlem sırasında, tümörün etrafındaki sağlıklı dokuların korunması ve omurga stabilitesinin sağlanması önemlidir. Ciddi omurilik basısı yapan veya omurgayı çöktüren tümörlerde genelde kemiğin tamir edildiği ve füzyon denen omurga kaynamasının yapıldığı açık cerrahi tavsiye edilir.
Konvansiyonel Radyoterapi
Konvansiyonel radyoterapi omurgayı etkileyen ağrılı metastazlar için standart tedavi yöntemidir. Tümör çevresindeki sağlıklı dokuda oluşan yan etkiler dahil olmak üzere birçok dezavantajı vardır ve tedavi CyberKnife radyocerrahisi ile karşılaştırıldığında daha uzundur. Ayrıca bazı metastatik tümör tipleri standart radyoterapiye az cevap verirken daha kuvvetli CyberKnife tedavisi ile iyi kontrol edilebilirler.
Stereotaksik Radyocerrahi
Cybrknife, diğer radyocerrahi sistemlerinde hastaların iskeletine tutturulan sert metal çerçeveye ihtiyaç duymadan, omurga ve omurilik tümörlerini yüksek doz radyasyon ile kuvvetli şekilde tedavi eder. Bu özellik tedavi işlemi sırasında tümör lokasyonunu takip eden ileri görüntüleme yöntemi ile mümkündür. CyberKnife üst boyun bölgesindeki tümörlerde hastanın kafatası anatomisini referans noktası olarak kullanarak lokasyon takibi yapar. CyberKnife, eğer oldukça düzgün sınırlıysa ve çok büyük değilse (150 cm3 ve daha küçük) iyi ya da kötü huylu çoğu omurga ve omurilik tümörlerini tedavi edebilir. Omurga metastazlarının tedavisi, metastazı yapan kanserin tipine, nörolojik şikayetlerin süresine ve tümör lokasyonuna bağlıdır.
Genel olarak radyocerrahi, daha önce konvansiyonel radyoterapi ile tedavi edilmemiş tümörlerde en güvenli ve en kolay seçenektir. Fakat CyberKnife, radyasyonun tümör bölgesine gitmesini sağlayan sınırı çizilmiş radyasyon ışınları kullandığı için, daha önce ışınlanmış olan omurga ve omurilik tümörlerinde bile iyi sonuçlar vermektedir.
Omuriliğin radyasyon toleransı düşük olduğu için konvansiyonel radyoterapi ile kullanılan doz miktarı, cerrahi uygulanamayan hastalarda, konvansiyonel radyoterapi uygulanmasına engel oluşturur. CyberKnife ile yapılan omurga radyocerrahisi ise belirli hastalarda cerrahi ve konvansiyonel radyoterapiye etkin bir alternatiftir.
Myeloma, lenfoma, osteosarkom ve Ewing sarkom gibi kötü huylu omurga ve omurilik tümörleri genellikle kemoterapi ve konvansiyonel radyoterapi kombinasyonu ile tedavi edilir. İzole tümörlerde ve konvansiyonel tedaviden sonra tekrar büyüyen tümörlerde radyocerrahi çok etkilidir.
Kondrosarkom, hemanjioblastom ve ependimom gibi düşük grade’li kötü huylu omurga ve omurilik tümörleri tipik olarak cerrahi ile tedavi edilir. Belli vakalarda CyberKnife bu tümörler için etkili olabilir. CyberKnife, ayrıca, von Hippel Lindau hastalığı gibi birden fazla Omurga ve omurilik tümörlerinin oluşum riski yüksek olan genetik hastalığı bulunan vakalarda ve klinik şartlara bağlı olarak diğer tümör tiplerinde de etkili olabilir.
CyberKnife omurga tedavisi ayakta yapılan bir işlem olup anestezi gerektirmez ve yaklaşık 1-2 saat sürer. Yatarken ağrısı olan hastalarda ağrı kesicilerini her tedaviden önce alması istenir.
Alt sırt bölgesine tedavi alan hastalarda ışın barsaklardan geçtiği için hafif bulantı olabilir ve bu hastalara tedavi öncesi bulantı için ilaç verilir. Hastalar tedaviden sonra genellikle evlerine dönebilirler ve bu durumda nekahat dönemi gerekmeyecektir. Bazen tedavi 3-5 seanslık bölümler halinde yapılarak daha yüksek doz radyasyon kullanılması sağlanır. Seans sayısı her hasta için ayrı değerlendirmeyle belirlenir.
Omurga Tümörlerinde CyberKnife Tedavisi İşlemi Nedir?
CyberKnife omurga tedavisi ayakta yapılan bir işlem olup anestezi gerektirmez ve yaklaşık 1-2 saat sürer. Yatarken ağrısı olan hastalarda ağrı kesicilerini her tedaviden önce alması istenir.
Tedavinin hiçbir yan etkisi yoktur. Alt sırt bölgesine tedavi alan hastalarda ışın barsaklardan geçtiği için hafif bulantı olabilir ve bu hastalara tedavi öncesi bulantı için ilaç verilir. Hastalar tedaviden sonra direk evlerine dönerler ve bekahat dönemi gerekmez. Bazen tedavi 3-5 seanslık bölüm halinde yapılarak daha yüksek doz radyasyon kullanılması sağlanır. Seans sayısı her hasta için ayrı değerlendirmeyle belirlenir.